Haliç’in İstanbul’un tarih, kültür ve sosyolojisindeki
önemini anlatmaya gerek yok sanırım. Önemi azalmamıştı ama 20. asrın sonlarında
ne hale geldiğini yaşı müsait olanlar hatırlar. Umut kesilmişti kendisinden.
Kimse temizleyemez diye düşünülüyordu, hâttâ hepten toprakla doldurmayı teklif
edenler bile çıktı. Eski belediye başkanı Bedrettin Dalan zamanında radikal bir
dönüşümden geçti, epeyce bir şeye benzedi ama ne kokusu azaldı ne de tam olarak
eski temizliğine döndürülebildi.
Geçtiğimiz aylarda medya ve kamuoyunun nedense pek dikkatini
çekmeyen bir radikal değişim daha oldu Haliç’te. Boğaz’ın suyu Altın Boynuz’a
bağlandı ve sirkülasyon problemi konusunda ciddi bir takviye yapılmış oldu.
Trabzon’da geçtiğimiz günlerde Trabzon Kürsüsü tarafından konuşmacı
olarak Av. Erdem Egemen, Av. Hakan Orhan, Erdal Hoş, Mehmet Baransu ve Turgay
Demir’in katıldığı “Şikenin 3 Temmuz’u”
adı altında bir panel düzenlendi. Panele ilgi beklenenin hayli üzerinde
gerçekleşti. Bu yüksek ilgi hem şaşkınlık hem de memnuniyetle karşılandı, çünkü
şehir halkı panelin konusu olan hadise hakkında o güne kadar çok ilgisiz ve
kayıtsız görünüyordu. Cumartesi günleri gerçekleştirilen ve 40 haftayı geride
bırakan Temiz Futbol Eylemleri bile ilk olarak İstanbul’da start almış, ancak haftalar
sonra Trabzon’da da düzenlenmeye başlanmıştı.
Birbirinden çok farklı gibi duran iki konunun bağlantısına
gelince. Trabzon şehrinin de bu coğrafyadaki önemi birçoklarının malûmudur. (Bizzat
Trabzonluların bile ciddi bir kesimi hâlâ şehirlerini “küçük ve şirin bir Anadolu kenti” diye biliyorlarsa da gerçek öyle
değildir. Bunu başka bir yazıda tartışabiliriz.) Trabzon Haliç’ten tam tersi
sebeplerle susuz kalmıştır, hayati faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde devam
ettirebilmesi ve eski tarihi misyonuna kavuşabilmesi için dışarıdan su
verilmesi gerekmektedir. Bu su özellikle dışarıda yaşayan ve artık dördüncü
kuşağa vardıkları halde Trabzonlu kimliklerinden asla vazgeçmeyen Trabzonlular
tarafından seve seve şehre taşınacaktır. Son yıllarda gelişen ulaşım ve
iletişim imkânları söz konusu suya mükemmel bir şekilde yataklık edecektir,
etmeye de başlamıştır.
Eskiden Trabzonspor yönetimlerinde “Trabzon kanadı-İstanbul kanadı” diye iki kesim bulunur, bu kesimler
arasında bir takım problemler zuhur ederdi. Bu durum şehirde kalanların
dışarıya yabancı kalması, dışarıda yaşayanların da kendilerini ait
hissettikleri şehre bir miktar yabancılaşması sebebiyle yaşanırdı. Ulaşım ve
iletişim imkânları geliştikçe bu yabancı kalma-yabancılaşma olguları etkisini
kaybedecek, şehirde var olan ruh ile dışarıdakilerin dinamizminin bir araya
gelmesinden ortaya çıkacak sinerji tahmin bile edemeyeceğimiz sonuçlar
doğuracaktır. Bir kenara not ediniz.
09.01.2013 Taraf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder