10 Nisan 2013 Çarşamba

Ünal Aysal’ın unutmak istediği şey…

Olaylı Mersin İdman Yurdu maçından hemen sonra Galatasaray başkanı Ünal Aysal imzasıyla bir açıklama yapıldı. Kullanılan ifadeler sert olduğu kadar enteresandı da. Aceleyle mi kaleme alındı, ne oldu bilmiyoruz ama örneğin bir yerde şöyle bir cümle geçiyor:

“Tüm spor kamuoyu hissetmekte ve bilmektedir ki, artık unutmak istediğimiz çok yakın bir geçmişte kapalı kapılar ardında ve masa başında bugüne kadar birçok organizasyon yapılmış, bunu uygulamak üzere belli isimler görevlendirilmiş ve bu gayretler birçok kez de maalesef başarıya ulaşmıştır.”

Bir dakika. Sayın Aysal acaba neyi ve niye unutmak istiyor? Unutunca ne oluyor? Cümlenin geri kalanında tasvir edilen vehamete bakılırsa bu pek de öyle unutulacak bir şeye benzemiyor. Unutulduğu takdirde kendi kendine iyileşecek ya da bir daha tekerrür etmeyecek bir şeye hiç benzemiyor. Neyse, devam edelim bakalım:

Eşit rekabet ve adaletli yönetimler üzerine kurulmuş bir lige milyarlarca liralık yatırım yapan kulüpler, sponsorlar ve her şeyden önemlisi hayatının önemli bir bölümünü bu spora adamış futbolseverler için, OYUNUN ADALETSİZ OLDUĞU endişesinin ortaya çıkması, gerekli tedbirler derhal ve gecikmeden alınmaz ise, bütün spor sektörünü tehdit eder boyuta ulaşmak riski ile karşı karşıyadır.

Konuşmasındaki nezaheti görünce önümü ilikleyesim gelen sayın başkanın bu sözlerin altına imza atmış olduğuna inanmakta zorlanıyorum. Futbolsever için “OYUNUN ADALETSİZ OLDUĞU endişesi” yeni mi ortaya çıktı? Sayın Aysal o unutmak istediği yakın geçmişte neden bu tedbirleri gerekli görmedi de unutmayı tercih etti? Galatasaray geçen yıl şampiyon olmasaydı yine unutmak isteyecek miydi? Yok yok, Sayın Başkan son iki yılda olup bitenlerden tamamen bihaber olamaz, mümkün değil. O halde sanırım tecahül-i arif filan yapıyor. “Gerekli tedbirler” alınmakta çok gecikmiş olunmasın ayrıca? Baksanıza, Orduspor başkanı Nedim Türkmen herkesin ismini bildiği bir şahsın ortak dostları aracılığıyla takımını küme düşürmekle tehdit ettiğini iddia ediyor. 

Ne yazık ki bu coğrafyanın tercihi hemen her zaman “unutmak”tan yana olmuştur. O yüzden başımız dertten kurtulmuyor, kimse kusura bakmasın. Açıklamadan öyle anlaşılıyor ki Mersin İdman Yurdu maçı istedikleri gibi geçseydi hiç de hafızasını zorlamak zahmetinde bulunmayacaktı sayın başkan. Geçen yıl da Fatih Terim lig bitince bir şeyler söyleyecekti ama şampiyon olunca o da ne diyeceğini unutmayı tercih etti herhalde.

Sayın Aysal’ın derhal ve gecikmeden alınmasını ikaz ettiği gerekli tedbirler, Galatasaray kulübü gerekli iradeyi ortaya koysaydı çoktan alınır, yazının devamında altını çizdiği Türk futbolunun marka değerinin sıfırlanma tehlikesi pekâlâ bertaraf edilebilirdi. Fakat onlar tercihlerini tescil edilmemiş bir şampiyonluğun sahibi kadroyu yağmalamayı ve işlerine bakmayı tercih ettiler.

Şimdi de geleneksel şampiyonluk itiş kakışları başladı. Her şey unutulacak, Türkiye nefesini tutup son düdüğe kadar bu mücadeleyi seyredecek, raitingler ve tirajlar gelecek, biri “mutlu son”a ulaşacak, diğeri yarından tezi yok bomba transferler için kolları sıvayacak. Bu devran böyle dönüp gidecek. Bakalım nereye kadar…

10.04.2013 Taraf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder