20 Haziran 2012 Çarşamba

Futbolun sürprizleri bitmez...


Geçtiğimiz günlerde sayfa komşumuz ve değerli gazeteci büyüğümüz Sedat Tunalı“İspanya-Almanya finali engellenebilir mi” başlıklı bir yazı kaleme aldı. İlk cümlesi “Keşke engellenebilse, ama maalesef mümkün görünmüyor” olan yazıda Sedat Tunalı, bu finalin gerçekleşmesi halinde ki kendisi bunu kesin görüyor futbolu çekici kılan en önemli faktörün her tür sürprize açık olması hâlinin anlamının kalmayacağını iddia ediyor.

Tunalı futbolda determinizmin geçerli olmadığını, futbolun böyle düz formüllere sığmayacağını elbette biliyor. Kuvvetle muhtemel konu hakkında biraz kafa yorulmasını istemiştir. Yoksa daha birkaç gün önce turnuvanın iyilerinden Rusya ve Polonya elendiler, yerlerine Çek Cumhuriyeti ve Yunanistan bir üst tura çıktı.

Burada biraz duralım. İki iyi gitti, iki kötü kaldı. Bu sürpriz midir? Şüphesiz öyledir. Peki, bu sürpriz gerçekleşti de iyi mi oldu? Her sürpriz iyi midir? Oynadığı futboldan keyif aldığım takım kıyamete kadar şampiyon olsa ben bundan rahatsız olmam. Kötü (ya da çirkin) oynayan takımın bir şekilde başarılı olup, futbol dünyasına örnek teşkil etmesinden hep korkmuşumdur ve ne yazık ki bu şekilde başarılı olmak çok daha kolaydır. Başarıdan kastımız sonuç tabii, yani şampiyonluk vesaire...

İktisatta “kötü para iyi parayı kovar” diye bir kural vardır. Futbolda da çirkin oyun güzel oyunu kovuyor maalesef.
 Çünkü güzellik emek ister, çaba ister, sabır ister, çok şey ister. Kötülükse çok daha kolay yapılır. Dünya futbolu sözkonusu olduğu zaman eskiden Dünya Kupası turnuvalarında oynanan futbolun ilerleyen yıllarda futbolun seyrini etkilediğini dile getiriyoruz. Eğer güzel oynayan kazanmışsa o kadar etkili olmuyor ama çirkin oyun kazanmışsa derhal örnek teşkil ediyor, futbol çekilmez hâle geliyor. Güzel oynayanın tarzı futbolcuların kalitesine ve uyumuna veriliyor, çoğunlukla da bunun tesadüf eseri olduğu kabul ve iddia ediliyor. Güzelliğin ardındaki çabalar görmezden geliniyor. Hâlbuki 1970 Dünya Kupası’nı muhteşem bir futbolla kazanan Brezilya takımını kahveden toplayıp getirmediler. Bir belgeselde çalışmalarını izlemiştim de izlerken yorulmuştum.

Şimdi Allah için kimse İspanya ve Almanya’nın çekilmez ve izlenmez bir futbol oynadığını iddia edemez. Peki, 2004 Avrupa Kupası’ndaki Yunanistan’ın futbolu? Sahi, o da bir sürprizdi, değil mi?

Sevgili Sedat Tunalı’nın son bölümde ifade ettiği gibi İspanya-Almanya finali gerçekleşirse futbol için tehlike çanları çalmayacak. Çirkin futbol oynayan iki takım da final oynarsa yine çalmayacak o çanlar, sadece futboldan keyif almak ve heyecan duymak isteyenlerin afiyetleri kaçacak. O futbolseverler sonraki günlerde teknolojinin nimetlerinden istifade ederek dünyanın dört bir tarafında oynanan sayısız maçlardan en fazla keyif ve heyecan vereni seçip izleyecekler. Futbol da sürprizlerini sergilemekten asla vazgeçmeyecek, tatlı ya da tatsız...

20.06.2012, Taraf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder