9 Ocak 2013 Çarşamba

Trabzon’a su verilmeli



Haliç’in İstanbul’un tarih, kültür ve sosyolojisindeki önemini anlatmaya gerek yok sanırım. Önemi azalmamıştı ama 20. asrın sonlarında ne hale geldiğini yaşı müsait olanlar hatırlar. Umut kesilmişti kendisinden. Kimse temizleyemez diye düşünülüyordu, hâttâ hepten toprakla doldurmayı teklif edenler bile çıktı. Eski belediye başkanı Bedrettin Dalan zamanında radikal bir dönüşümden geçti, epeyce bir şeye benzedi ama ne kokusu azaldı ne de tam olarak eski temizliğine döndürülebildi.

Geçtiğimiz aylarda medya ve kamuoyunun nedense pek dikkatini çekmeyen bir radikal değişim daha oldu Haliç’te. Boğaz’ın suyu Altın Boynuz’a bağlandı ve sirkülasyon problemi konusunda ciddi bir takviye yapılmış oldu.

Trabzon’da geçtiğimiz günlerde Trabzon Kürsüsü tarafından konuşmacı olarak Av. Erdem Egemen, Av. Hakan Orhan, Erdal Hoş, Mehmet Baransu ve Turgay Demir’in katıldığı “Şikenin 3 Temmuz’u” adı altında bir panel düzenlendi. Panele ilgi beklenenin hayli üzerinde gerçekleşti. Bu yüksek ilgi hem şaşkınlık hem de memnuniyetle karşılandı, çünkü şehir halkı panelin konusu olan hadise hakkında o güne kadar çok ilgisiz ve kayıtsız görünüyordu. Cumartesi günleri gerçekleştirilen ve 40 haftayı geride bırakan Temiz Futbol Eylemleri bile ilk olarak İstanbul’da start almış, ancak haftalar sonra Trabzon’da da düzenlenmeye başlanmıştı.

Birbirinden çok farklı gibi duran iki konunun bağlantısına gelince. Trabzon şehrinin de bu coğrafyadaki önemi birçoklarının malûmudur. (Bizzat Trabzonluların bile ciddi bir kesimi hâlâ şehirlerini “küçük ve şirin bir Anadolu kenti” diye biliyorlarsa da gerçek öyle değildir. Bunu başka bir yazıda tartışabiliriz.) Trabzon Haliç’ten tam tersi sebeplerle susuz kalmıştır, hayati faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi ve eski tarihi misyonuna kavuşabilmesi için dışarıdan su verilmesi gerekmektedir. Bu su özellikle dışarıda yaşayan ve artık dördüncü kuşağa vardıkları halde Trabzonlu kimliklerinden asla vazgeçmeyen Trabzonlular tarafından seve seve şehre taşınacaktır. Son yıllarda gelişen ulaşım ve iletişim imkânları söz konusu suya mükemmel bir şekilde yataklık edecektir, etmeye de başlamıştır.

Eskiden Trabzonspor yönetimlerinde “Trabzon kanadı-İstanbul kanadı” diye iki kesim bulunur, bu kesimler arasında bir takım problemler zuhur ederdi. Bu durum şehirde kalanların dışarıya yabancı kalması, dışarıda yaşayanların da kendilerini ait hissettikleri şehre bir miktar yabancılaşması sebebiyle yaşanırdı. Ulaşım ve iletişim imkânları geliştikçe bu yabancı kalma-yabancılaşma olguları etkisini kaybedecek, şehirde var olan ruh ile dışarıdakilerin dinamizminin bir araya gelmesinden ortaya çıkacak sinerji tahmin bile edemeyeceğimiz sonuçlar doğuracaktır. Bir kenara not ediniz. 

09.01.2013 Taraf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder