30 Ocak 2013 Çarşamba

Trabzon’da dereler bulanık akıyor



Trabzonspor’da Elazığ yenilgisi sonrası Güneş’in istifasıyla başlayan kaos yazıyı yazdığımız saatler itibariyle sürüyor ve kolay kolay bitecek gibi de görünmüyor. Güneş’in istifası, akıbeti belli olan hastanın yakınlarının bu akıbeti zihinlerinde sürekli ötelemelerinden dolayı yine de şok etkisi yaptı, feryat figan arşu âlâya yükseldi. Tecrübeli hoca, olmayan bir yönetime istifasını sundu, olmayan yönetim bu istifayı yıldırım hızıyla kabul etti ve yöresel bir türküde söylendiği gibi daha canı çıkmadan tabutu bağlandı. Yerine Tolunay Kafkas getirildi.

Beterin beteri misali, taraftar bu hazin sona üzülmeye doğru dürüst fırsat bile bulamadan daha sarsıcı bir haberle alt üst oldu. 1461’in iki değerli oyuncusu Rizespor’a satılmışlardı!.. Camia, 1461’de Trabzonspor efsanesinin başlangıç dönemini görüyor, hem nostalji yaşıyor, hem “bir daha neden olmasın?” diye umutlanıyor ve kendine bile itiraf edemese de Trabzonspor’un yerine onu koymaya hazırlanıyordu. En kötü ihtimalle orada sivrilen yetenekli gençlerin Trabzonspor’a faydalı olacağına kesin gözüyle bakıyordu.

Bir kulübün başarısı öncelikle yönetime bağlıdır ve teknik direktör kariyeri ne kadar parlak olursa olsun bir bağımlı değişkendir. Başarısız ve uyumsuz bir yönetimle asla başarılı olamaz. Güneş’in başını yakan da bu gerçek oldu bize göre. Tolunay Kafkas ya da bir başkasının da akıbeti farklı olmayacaktır. İşler rast giderse Türkiye Kupası kazanılabilir, kan değişikliği etkisiyle ligde de iç ferahlatıcı birkaç sonuç alınabilir. Ama hepsi o kadar. Şapkadan çıkacak hiçbir tavşan sadra şifa olmayacaktır.

Trabzonspor’un esas problemi yönetimdir. Travmanın etkisiyle gözden kaçtı sanırım. Güneş istifa etti, istifa kabul edildi. Kim tarafından? Yönetim kurulu acilen toplantı mı yaptı da bizim haberimiz olmadı? Ya da toplantı halinde kulakları kirişte istifayı mı bekliyorlardı?

Güneş’in hataları elbette vardır. Belki en büyük hatası da gücü olduğu halde yönetime karşı gerekli tavrı takınmayışıdır. Fazlaca alaturka bir tavır olsa da tatsız bir yenilgi sonrası Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim’in basın toplantısında emrinde çalıştığı yönetime fena bozuk atması sonucu neler oldu hep birlikte gördük. Galatasaray yönetimi Terim’e “Maaşlı çalışanımsın. Haddini bil, yoksa bildiririm” dedi ya da diyebildi mi? Tabii ki diyebilirdi ama Türkiye pratiğinde bunun faydasından çok zararı olurdu kulübe.

Güneş de benzer bir tavır takınabilseydi yönetimi hizaya da sokardı, yapısını da değiştirebilirdi. Yapmadı ya da yapamadı. Sonuç ortada. Görevi başındayken sembol kişiliği ve efsane kimliğiyle yönetime kalkan olan Şenol Güneş artık yok ve 1461’in futbolcularını satar satmaz taraftar derhal yönetime yüklenmeye başladı. Artık istifa nidaları yükseliyor.

Trabzonspor camiası içinde kulübü sağlıklı bir şekilde yönetecek kişiler de vardır, en az Şenol Güneş kadar başarılı kılacak teknik direktör adayları da. Ve tabii futbolcular da. Hele bir sular durulsun bakalım.

30.01.2013 Taraf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder