6 Mart 2013 Çarşamba

Buzlar çözülmeden...


Trabzonspor Kasımpaşa karşısında çok kötü bir görüntü sergiledi. 2-0 yenilmiş olmasının yanı sıra akıllara zarar bir futbol oynadı. Oyun bu kadar kötü olunca, son dakikalarda hakemin iptal ettiği nizami bir golle ofsayt gerekçesiyle iptal ettiği golde rakip defans oyuncusunun açıkça elle müdahalesini görmemesine de insanın itiraz edecek mecali kalmıyor. Bu hakem hataları ilk kez olmuyor. Trabzonspor en güçlü olduğu zamanlarda bile bu şekilde muameleye maruz kalırdı ve üstesinden gelirdi.

İnsanın bir takım istese bile bu kadar kötü oynayamaz diyesi geliyor. Bir futbolcu birbirine çok benzer iki pozisyonda topa aynı şekilde ve aynı derecede kötü vurur da auta atar mı yahu… Daha beteri, ayağına en hâkim futbolcularınızdan biri, kendi koridorunda akan bir kanat oyuncusu varken, kendi yüzü de o yöne dönükken, topu debeleye debeleye rakibe kaptırır mı? Ortada ya bir tür sabotaj var ya da psikolojileri ileri derecede bozuk bu arkadaşların… Niyet itibariyle değil ama netice itibariyle sonuç fark etmiyor işin acı tarafı.

Türkiye’de büyük takımların normal yollardan küme düştüğü bugüne kadar görülmedi. (Anormal yollardan da görülmedi ya, biz bir ara öyle bir şey olacak sandık. Neyse, dağıtmayalım.) Geçmiş yıllarda diğer büyük takımlar da benzer pozisyona düştüler, örneğin 1976 senesinde Beşiktaş, son hafta Trabzon’dan aldığı bir puanla kümede kalmıştır. O hafta şampiyonluğu garantilemiş olan Trabzonspor’un Beşiktaş’a bir “güzellik” yaptığı söylenir ama dediğimiz gibi söylenir. Doğruluk payı nedir bilmiyoruz. 1980-81 sezonunda son derece kötü günler geçiren Fenerbahçe de averajla küme düşmekten kurtulmuştur. 3 sezon önce de Galatasaray çok kötü bir sezon geçirdi ve rakiplerinin alaylı tezahüratlarına muhatap oldu.

Hiçbir yönetim kendi döneminde takımın böyle bir duruma düşmesini istemez. Trabzonspor için “Şike süreci kulübü ve yönetimi yıprattı” gibi bir gerekçeyi inandırıcı bulmuyoruz. Fenerbahçe çok daha zorlu günler geçirdi ve hâlihazırdaki durumları o zorluklara nazaran hiç de fena değil.

Trabzonspor çok kötü yönetildi, halen de kötü yönetiliyor. Sadri Şener’in gelecek kongrede yeni bir listeyle devam etmek azim ve kararlılığında olduğu kulağımıza geliyor. Eğer bir daha anlaşmazlığa düştüğü için istifasını istediği yönetim kurulu üyesi oralı olmaz, kendisi de onu görevden alma gücünü gösteremezse hiç zahmet buyurmasın. Trabzonspor taraftarı kendi imkânlarıyla da cinnet geçirebilir.

Sonra camianın kongreden korkmasına da gerek yok. Kaos falan olmaz. 2003-2004 sezonunda takım yanlış hatırlamıyorsam üç farklı başkan ve üç farklı teknik adamla çalıştı ve ligi 2. sırada bitirdi. Pekâlâ şampiyon da olabilirdi ama Türkiye’nin kendine özgü şartları buna mani oldu.

Mümkün olan en kısa zamanda kongre kararı bekliyoruz. Aralık ayına kadar beklemeden. Çok geç olmadan. Buzlar çözülmeden. Cevat Fehmi Başkut’un ünlü eserini ve başrolünde Kemal Sunal’ın oynadığı sinema uyarlamasını hatırlatmama gerek yok sanırım. 

06.03.2013 Taraf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder