13 Mart 2013 Çarşamba

Truman Show (henüz) bitmedi...


Tam iki yıl önce (11 Mart 2011) bu köşede “Truman Show bir gün bitecek” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Henüz 3 temmuz tarihine yaklaşık dört ay var ve biz dâhil kimse öyle bir sürecin başlayacağını tahmin etmiyor. Yazının bir yerinde şöyle demişiz:

Fakat bu çadır tiyatrosunun bir gün sona ereceği, Truman’ın önünde sonunda gerçeğin farkına vararak isyan edip kurtulacağı kesindir. Tabii kurtuluş, en az filmdeki Truman’ın kurtuluşu kadar zahmetli olacak, yılların statükosu bütün gücüyle direnecektir.

3 temmuz sabahı malûm süreç patlak verince, doğrusu şaşırmış ve statükonun o kadar da kolay teslim olmayacağını, yani Truman Show’un bitmesi için vaktin henüz erken olduğunu düşünmüştüm. Yanılmış olduğuma da üzülmemiştim, çünkü Türk futbolunun kurtuluşunun ancak adalet ve rekabet ortamının tesis edilmesiyle mümkün olabileceğine inanıyordum, hâlâ inandığım gibi. Bunun da bir an önce gerçekleşmesi sevindirici bir durumdu.

Aradan zaman geçtikçe ilk düşüncemizde haklı olduğumuzu anladık. Statüko (“statüko”dan kastımız sadece Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe değildir, sözkonusu bir düzendir) kolay teslim olmamıştı, anlaşılan olmayacaktı da.

Geçen hafta sonu oynanan Fenerbahçe- Bursaspor maçının devre arasında Aziz Yıldırım’ın soyunma odası koridorlarında hakemleri açıkça tehdit ettiği öne sürüldü. Ancak kısa bir süre sonra Fenerbahçe kulübünden resmî bir açıklama yapıldı ve bu iddia kesin bir dille yalanlandı. Bu yalanlama çıkışı yerinde ve takdir edilesi bir çıkıştır, çünkü Sayın Aziz Yıldırım’ın benzer müdahaleleri daha önce de yaptığı iddia edilmiş ve böyle bir karşı hamle görülmemişti. Ancak iddia doğru ise, Truman Show bütün hızıyla sürüyor demektir.

İki yıl önceki yazımızdan bir alıntıyla bitirelim, çünkü söyleyecek pek farklı bir şeyimiz yok.

Bu böyle devam edip gitmez, gidemez. Geçmiş yazılarımızda da söylediğimiz gibi, hiçbir şey olduğu yerde durmuyor, sürekli bir değişim ve gelişim içinde seyrediyor. Avrupa ve dünya futbolu kendi liglerimiz kadar yakınımıza gelir ve onlarla bizim aramızdaki fark af buyurun kabak gibi ortaya çıkarken, insanları bu kısır debelenmelerle oyalayıp duramazsınız. Türkiye her alanda ileri giderken futbolda geri kalamaz.

Bu durumdan şikâyetçi olanlar artık seslerini yükseltmeli, güçlerini birleştirmeli ve harekete geçmelidirler. Sadece kendileri için değil aynı zamanda Türk futbolunun sıhhat ve selameti için. (Başta Fenerbahçeli dostlarımız olmak üzere) memnun olanlar da şapkalarını önlerine koyup düşünmelidirler. Formada üç değil 13 yıldız olsa ne olacak, Avrupa’da söz sahibi olamadıktan sonra?.. Üstelik Avrupa artık içimize kadar girip benliğimizi ele geçirmeye başlamışken... Dedik ya geçenlerde, Xavi ile Alex arasında ne kadar mesafe var bizim için? Günün birinde Xavi’nin forması Alex’in formasından daha çok satılmaya başlamasın Türkiye’de... El Clasico’nun yerli derbiden daha fazla izlendiği memlekette olmayacak şey midir?

Truman Show bitmedi ama bir gün mutlaka bitecek. Ne zaman? Truman gerçek dünyaya geçmeye kesin kararlı olduğu ve hayal dünyasını kuranı alt edecek iradeyi gösterebildiği zaman.

13.03.2013 Taraf


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder